
2 TEMMUZ 1993'TE SİVAS'TA, FAŞİST VE ŞERİATCI GÜÇLERİN ELBİRLİĞİ İLE VE RESMİ OTORİTENİN SESSİZCE İZLEMESİYLE, 37 DEMOKRAT, YURTSEVER, DEVRİMCİ AYDIN VE SANATCI KALDIKLARI MADIMAK OTELİNDE YAKILARAK KATLEDİLDİ.
SİVAS'TAN GELEN DUMAN VE YANIK İNSAN ETİ KOKULARI HALA GENİZİMİZİ YAKIYOR!
SİVAS'TAN GELEN DUMAN VE YANIK İNSAN ETİ KOKULARI HALA GENİZİMİZİ YAKIYOR!
UNUTMAYACAĞIMIZ, UNUTTURMAYACAĞIMIZ BU KATLİAMA BİR BAKALIM VE SONUÇLARINI DEĞERLENDİRELİM.
Sivas Pir Sultan Şenliklerinin 4.sünü karşılamaya hazırlanıyor.
Pir Sultan ki taaa.. 1510'lu yıllarda Banaz'da doğmuş, yaşamı boyunca haksızlıklara karşı gerek sazı sözüyle,gerekse onurlu duruşuyla karşı koymuş, 1589 'da, Alevilere yönelik zulumlere karşı durması nedeniyle, Hızır Paşa tarafından katledilmiştir.
Sivas çoşkulu,bir sürü aydın ve sanatcıyı davet etmiş, gururla kusursuz olacak şenliklerini izlemeye hazırlanıyor...
Sivas çoşkulu,bir sürü aydın ve sanatcıyı davet etmiş, gururla kusursuz olacak şenliklerini izlemeye hazırlanıyor...
Katliamı hazırlayanlar da bir o kadar telaşlı, günler öncesinden hazırlık yapıyorlar.
Yerel basın "müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayacaklarını" , "Aziz Nesin'nin katlinin vacip olduğunu"yazıyor çiziyor.
Şehirde "cihad" çağrıları yapan imzasız bildiriler dolaşıyor. Kaldırım kenarlarına taşlar yığılmış.
1 Temmuz'dan önce Kayseri ve Konya'dan takviye sivil kuvvetler getirilmiş. Onlar da katliam hazırlıklarına başlamışlar.
Yani anlık bir galeyana gelme değil, önceden planlı programlı bir saldırı hazırlığı içindeler.
1 Temmuz'da önce standlara saldıran gerici ve faşistlerin bu saldırısı, şenliğe katılan devrimci kitle tarafından püskürtülüyor.
2 Temmuz günü ise Cuma namazından çıkan gerici, yobaz ve faşist gruplar önce Hükümet Konağı önünde toplanıp şenliğe izin veren Vali Ahmet Karabilgin ve Aziz Nesin aleyhine sloganlar atmaya başlıyorlar.
Vali, Tugay Komutanı'nından destek istiyor. Saat 13:30 suları. Hükümet Konağı önünde toplanan guruh bu kez Kültür Merkezi önündeki kitleye saldırıyor.
Saldırı kurulan barikatlarla püskürtülüyor. Ardından tekrar Hükümet Konağı'na ardından tekrar Kültür Merkezi'ne.
Bu arada Vali İçişleri Bakanlığına,Başbakanılığa telefon ve fakslarla bilgi verip çevre illerden de güvenlik gücü gönderilmesi talebinde bulunuyor.
Bir ara polis coplarla saldırgan kalabalığı dağıtır gibi yapıyor.
Ardından ...16.30 sularında sayıları 5 bine ulaşan kalabalık bu kez MADIMAK Oteli'ni sarıyor ve taşlamaya başlıyorlar. Polis telsizlerinden, taş atıldığı, ne yapılacağı sorularının yanıtları geliyor "müdahale etmeyin" Erdal İnönü'yle irtibat sağlanıyor otel içinden, "merak etmeyin takviye güç göndereceğiz" deniliyor Takviye güç gelmiyor.
Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu , halkı yatıştırmanın bir yolu olduğunu söylüyor, Kültür Merkezi önündeki OZANLAR ANITI'nın kaldırılmasıyla olayların yatışabileceğini söylüyor.
Koca bir vinç geliyor, anıt sökülüyor ve Pir Sultan heykeli iplerle yollarda sürükleniyor,çılgınca naralar atarak heykeli yerlerde sürükleyen kalabalık şevke geliyor, yatışmıyor.
19.45 te ise önce otelin önündeki araçlar daha sonra otel ateşe veriliyor. İÇERDE İNSANLAR DİRİ DİRİ YAKILIYOR.
İtfaye gelmiyor.
20.30 da itfaye geliyor.
Artık havada yanık et kokusu var. İş işten geçmiş Madımak oteli yanmış, içerde onlarca insan yanmışken, polis ve jandarma havaya ateş açıyor ve kalabalığı dağıtıyor... işte size kanlı bir katliam özeti.
20.30 da itfaye geliyor.
Artık havada yanık et kokusu var. İş işten geçmiş Madımak oteli yanmış, içerde onlarca insan yanmışken, polis ve jandarma havaya ateş açıyor ve kalabalığı dağıtıyor... işte size kanlı bir katliam özeti.
Katliam sırasında Cumhurbaşkanı'nın, Başbakanın ve Hükümet Ortağının söyledikleri ve tavırları alttaki yazımızda.
Bu katliam tanığı olduğumuz ilk katliam değildir.
Maraş katliamını da unutmadık. 16 Mart katliamını da unutmadık.Gazi mahallesini de unutmadık. Diyarbakır'ı da unutmadık. Bizler inançları ve milliyetleri ne olursa olsun, yapılan her katliamı lanetlemek ve sınıf bilinciyle karşı koymak zorundayız. Egemenler Sivas katliamını Alevilere yönelik bir saldırı gibi sunsalar da bu özgür düşünceye, insanlık değerlerimize hepimize yapılan bir saldırı ve gözdağıdır.
"PİR SULTAN KIZIYDIM BEN DE BANAZ'DA KANLI YAŞ AKITTIM BAHARDA YAZDADEDEMİ ASTILAR KANLI SIVAS'TADARAĞACI AĞLAR PİR SULTAN DEYÜ"
Bunlar Sivas Katliamı'nın bana PİR SULTANLARIN TORUNU olduğumu bir kez daha anımsatan dizeler. Ama KATLİAM nerede yapılırsa ben bir o kadar da oralıyım. Filistinliyim, Kürdüm, Arabım, Türküm, Ermeniyim, Süryaniyim, Lazım, Çerkezim, Çingeneyim, Aleviyim, Sunniyim, Hristiyanım, Yezidiyim ,Yahudiyim...
Bunlar Sivas Katliamı'nın bana PİR SULTANLARIN TORUNU olduğumu bir kez daha anımsatan dizeler. Ama KATLİAM nerede yapılırsa ben bir o kadar da oralıyım. Filistinliyim, Kürdüm, Arabım, Türküm, Ermeniyim, Süryaniyim, Lazım, Çerkezim, Çingeneyim, Aleviyim, Sunniyim, Hristiyanım, Yezidiyim ,Yahudiyim...
İnançları ya da milliyetleri ne olursa olsun ezilen tüm halkların kardeşliği inancıyla tüm katliamları kınamak, unutmamak, unuturmamak, boynumuzun borcudur.
Katliam esnasında kim ne dediş ne yaptı:
Katliam esnasında kim ne dediş ne yaptı:
1-TEMEL KARAMOLLAOĞLU
(Manchester Üniversitesinde yüksek öğrenim yapıp, bir İngiliz'le evlenen Karamollaoğlu 1977/1978 yıllarında TBMM'de MSP'den milletvekili seçilmiştir ve ardından 1989 yerel seçimlerinde, RP'den Belediye Başkanı seçilmiş olup ve katliamın baş aktörlerinden biridir. Temel Karamollaoğlu, katliam sırasında sık sık "mücahit Temel"tezahuratlarıyla alkışlanmış olup "bir defa şöyle bir fatiha okuyalım,şunların ruhuna el fatiha diyelim"ve ardından "gazanız mübarek olsun" diyerek, olaylara gerekli ivmeyi katmıştır.
(Manchester Üniversitesinde yüksek öğrenim yapıp, bir İngiliz'le evlenen Karamollaoğlu 1977/1978 yıllarında TBMM'de MSP'den milletvekili seçilmiştir ve ardından 1989 yerel seçimlerinde, RP'den Belediye Başkanı seçilmiş olup ve katliamın baş aktörlerinden biridir. Temel Karamollaoğlu, katliam sırasında sık sık "mücahit Temel"tezahuratlarıyla alkışlanmış olup "bir defa şöyle bir fatiha okuyalım,şunların ruhuna el fatiha diyelim"ve ardından "gazanız mübarek olsun" diyerek, olaylara gerekli ivmeyi katmıştır.
Daha sonra kısa bir süreliğine görevden alınıp,tekrar görevine iade edilmiştir. Refah Partisi Genel Kurulunda ise başarılarından dolayı ayakta alkışlanmış olup, 27 Mart yerel seçimlerinde tekrar Belediye Başkanlığı ile taltif edilip, başarısını Refah Partisinden milletvekili seçilmek suretiyle taçlandırmıştır.
(Diğer baş aktör Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak'tır ona da haksızlık yapmadan adını analım.)
2-SÜLEYMAN DEMİREL
Hepimiz tanıdığımız için kim olduğunu açıklamaya gerek yok. Katliam sırasında Cumhurbaşkanı olup, katliam sırasında polisin müdahalesini gereksiz bulup; şu çok anlamlı sözleri söylemiştir. "BENİM HALKIMLA POLİSİMİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN" ancak daha sonra katliamı protesto etmek için toplanan devrimci ve ilerci insanlara polisin müdahalesini,gözaltına almalarını hoşgörüyle karşılamıştır.
Hepimiz tanıdığımız için kim olduğunu açıklamaya gerek yok. Katliam sırasında Cumhurbaşkanı olup, katliam sırasında polisin müdahalesini gereksiz bulup; şu çok anlamlı sözleri söylemiştir. "BENİM HALKIMLA POLİSİMİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN" ancak daha sonra katliamı protesto etmek için toplanan devrimci ve ilerci insanlara polisin müdahalesini,gözaltına almalarını hoşgörüyle karşılamıştır.
3-TANSU ÇİLLER
Sıvas Katliamı sırasında Başbakan olan Çiller "çok şükür dışarıdaki insanlara bir zarar gelmemiştir"diyerek, katliamı yapanlara birşey olmamasından duymuş olduğu mutluluğu dile getirmiştir.
4-ERDAL İNÖNÜ
Katliam esnasında, lideri olduğu partinin hükümet ortağı olmasına karşın otelde kuşatılmış insanların telefonlarına onları sakinleştirici yanıtlar vererek , fazla paniğe kapılmadan ölmelerini sağlamış olup"benim müdahale yetkim yoktu, ne yapabilirim ki"diyerek, olayla ilgili kendine yönelik eleştirileri yanıtlamıştır.
Katliam esnasında, lideri olduğu partinin hükümet ortağı olmasına karşın otelde kuşatılmış insanların telefonlarına onları sakinleştirici yanıtlar vererek , fazla paniğe kapılmadan ölmelerini sağlamış olup"benim müdahale yetkim yoktu, ne yapabilirim ki"diyerek, olayla ilgili kendine yönelik eleştirileri yanıtlamıştır.
5-AHMET YÜCETÜRK
Katliam sırasında Sıvas'ta tugay komutanı olup, emrinde 6000 asker olmasına karşın, olay yerine gönderdiği askerlerle olaya müdahale edememiş olmasına karşın çok şükür ki; birşey dememiştir.
Katliam sırasında Sıvas'ta tugay komutanı olup, emrinde 6000 asker olmasına karşın, olay yerine gönderdiği askerlerle olaya müdahale edememiş olmasına karşın çok şükür ki; birşey dememiştir.
6-ŞEVKET KAZAN
Refah Partisi milletvekili. Katliam sonrası açılan davada katillerin hukuki savunmasını yapıp,bununla yetinmeyerek katiliamı da savunmuştur
Refah Partisi milletvekili. Katliam sonrası açılan davada katillerin hukuki savunmasını yapıp,bununla yetinmeyerek katiliamı da savunmuştur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder