ABD’nin 1960’lı yıllarla birlikte Ortadoğu’da özellikle müslüman ülkelerde ‘sovyet yayılmacılığına’ karşı geliştirmiş olduğu “yeşil kuşak” projesi “rüzgar eken fırtına biçer” misali durumdadır.
Önce İran, sonra Afganistan olmak üzere bu ülkeler kontrolü dışına çıktı.
Peki neydi yeşil kuşak, ya da neden yeşil kuşak ismi?
Bilindiği gibi 1960’lara gelindiğinde sosyalizmin dünyanın 3’te birinde güç durumuna geldiği bir gerçektir. (yaşanan sosyalizmin ne kadar sosyalizm olduğu vs. gibi tartışmalar bu konudan bağımsız ve ayrı bir tartışma konusudur. )
Yukarıda belirtmiş olduğumuz sosyalizm yanlısı ülkelerin dünyada bir güç durumunda olması ABD ve diğer müttefiklerini kara kara düşündürüyordu. Kendi deyimleri ile kızıl yayılmacılık almış başını gidiyordu. Buna dur demek için bir proje geliştirildi. Şeriatın rengi olan yeşil ile “panzehir” geliştirildi; Yeşil kuşak!
Bu projenin akademik ve askeri anlamda ev sahipliğini o dönemde Pakistan yapmıştı. Bu devletlerden başta Afganistan’a olmak üzere Sovyet yayılmacılığına karşı savaşacak mücahitler yollanıyordu. Bugün dünyanın birçok ülkesinde çoğunlukla sivil-masum insanları hedef alan kanlı terör örgütü olan El Kaide’nin başı olan Usame Bin Ladin burada yetiştirilmiş ve Afganistan’a yollanmıştır.
1980’lerin sonlarına doğru Sovyetlerin dağılması ile bu proje ABD tarafından rafa kaldırıldı. Ama bu proje için Türkiye dahil hayata geçirilen ülkelerde çok ciddi yapılanmalar içine girilmiş, rafa kolay kolay da kaldırılacağa da benzemiyor. Çünkü Irak, Afganistan, Pakistan, Endonezya vb. ülkelerde şeriat adına yapılanlar ortadadır. Bunun son örneği de Pakistan’da yaklaşık 15-20 gün önce Taliban yanlısı örgütün bir kliniği basarak içinde 7 Çinli kadının kaçırılma hadisesi oldu. Kadınların kaçırılma gerekçeleri ise fuhuş yapmak olduğu vs.
Lal mescidi camisinde üslenen militanlar camiyi direniş kalesi ve merkezi haline getirdiler. Bu yazı hazırlanırken Pakistan polisi ile İslamcı militanlar arasında çok şiddetli çatışmalar halen devam ediyordu.
Bugün Pakistan ve Amerikan hükümetleri boşuna sızlanmasın. Çünkü tüm bu olup bitenlerin baş aktörleridirler. Gelinen noktada kendi elleri ile yaratmış oldukları canavar sahibini yemeye çalışıyor. Emperyalizm var oldukça din adına savaşan örgütler var olacaktır. Emperyalizm ise gericiliğin en üst noktasıdır.
Karanlık ortaçağ zihniyetinden çıkışın yolu ise sanırız bilimsel sosyalizmden geçiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder