Seçim Sonuçları; Kazananlar ve Kaybedenler – 1 - Kamil Atabey

Türkiye,uzun zamandır etkisinde bulunduğu seçim atmosferinden şimdilik kurtulmuş görünüyor.

Şimdilik diyorum çünkü; Türkiye’yi belki de genel seçimlerden daha çok etkileyecek olan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi bekliyor. Önceki parlamentonun çeşitli nedenlerle yapamadığı Cumhurbaşkanlığı seçimi 22 Temmuz Seçimleri sonucunda oluşan meclisin de ilk sınavı olacaktır.

Bu yazımda, Cumhurbaşkanlığı seçiminden ziyade , genel seçimlerde kazanan ve kaybeden taraflardan ve bunların nedenlerinden özetle bahsetmek istiyorum.

Şu gerçek gün gibi ortadadır ki; seçimlerde Sol özellikle sosyal demokrat sol kaybetmiş, her ne kadar kendilerini merkeze yakıştıranlar olsa da Dinci parti ve ondan nemalanan malum dış ve iç çevreler de kazanmıştır. Görünürde;kazanan ve kaybeden taraflar bu ikisi olsa da Gerçekte kazanan Emperyalist güçler ve Onun yerli ortakları,Kaybedense her zaman olduğu gibi yoksulluğu iliklerinde hisseden, yaşadıklarından ders çıkarma kültürü olmayan ,gariban halk olmuştur.

Peki Kazananlar neden Kazandı? Kaybedenler neden kaybetti ?

Şüphesiz ki; bu soruların çok uzun ve çok çeşitli cevapları vardır.Ancak çok detaya girmeden kısaca açıklayacak olursak;

Kazandılar Çünkü;

· Halkı,yoksulluğa ve fukaralığa mahkum ederek kendi lütufları etrafında bir tür sadakadan geçinmeli tebaa yaratmayı başardılar.Bu tebaa da hiçbir zaman kıymetinin ve gücünün farkına varamadığı oyunu cömertçe vererek iktidara olan sadakatini ve minnetini gösterdi.
· Yeni Dünya Düzeni’ni kurmayı amaçlayan, Amerika ve İngiltere öncülüğündeki emperyalist güçler, bu vizyonun en önemli ayağı olan Büyük Ortadoğu Projesine ( BOP) eş başkanlık gibi yüce bir görevi (!) üstlenecek bir oluşumu ve liderini elbetteki finansal destek ve medya desteği de sağlayarak gücüne güç katacaktı.
· Hem yabancı talan sermaye hem de onlardan arta kalanlarla idare etme çabası içinde olan yerli ortakları için “İstikrar” çok önemli olgu..Zira; onların sömürülerinin varlık nedeni istikrara bağlıydı.
· Dünyanın en geri kalmış ekonomileri bile uluslar arası para piyasalarından %5 -%6 faiz oranları ile borçlanırken,Türkiye, %17 - %18 lerle borçlanmaktadır.
· 84 Yıllık Cumhuriyetin temel kurumları bir bir “ Babalar gibi “ satılırken Milli olan ne varsa adeta,bunları inşa edenlerden intikam alırcasına elden çıkarıldı.Bankacılık sektörü,İMKB Borsası,Telekomünikasyon sektörü; petro-kimya tesislerimiz.... emperyalist güçler ve onların yerli (!) ortaklarının eline geçti.Çok istenen istikrarın bekası için her ne pahasına olursa olsun mevcut yönetim devam etmeliydi.Bunun için paraysa para,Medya desteği ise istemediğin kadar,kiralık köşe yazarsıysa her görüşten olanı... Yeter ki istikrar bozulmasın. Nede olsa sömürünün de sürdürülebilir olması gerekiyor.....

Bir sonraki yazımda...Kaybedenleri ele alacığım....

Kamil Atabey

Hiç yorum yok: