Kamusal alan ve siyaset toplumsal yaşamın akışını etkileyen ve belirleyen iki temel olgudur. Ancak; toplumsal yaşamı düzenlemedeki yerel demokrasinin gücünü göz ardı etmemek gerekir. Günümüzde var olan partilerin demokratik öz ve ilkeleri esas almaları ve bu temelde proğram-tüzüklerini, iç işleyişlerini, parti içi demokrasiyi ve kitleye yaklaşım tarzını benimsemeleri dönemin ihtiyaçları arasında olduğunu belirtmek gerekir. Siyasi partilerin yönetim kadrolarını şekilsel ve sürekli değişken bir atmosferden çıkararak her bakımdan emekçilere ve halk yığınlarına öncülük edebilecek bir düzeyi yakalamaları gerekmektedir. Söz konusu istemlerin pratikte yaşam bulabilmesi için politik ve örgütsel anlamda yönetim gücü olmayı gerektirir. Yine bunun bir gereği olarak da kendi içerisinde barışık ve uyumlu olduğu gibi, bunu alt birim ve çalışanlarına da yayan parti içi demokrasi ve katılımcılığı esas alan bir anlayışı benimsemekle mümkündür.
Kavramların giderek anlamını yitirdiği bir süreç yaşanmaktadır. Buradan hareketle Esenyurt beldesinin bu günkü durumuna bakıldığında önümüzdeki yerel seçimlerde çıkabilecek sonucu şimdiden kestirmek mümkündür.
22 Temmuz erken genel seçimlerinde görüldüğü gibi tüm sağ parti tabanlarından ve kısmen de olsa kararsız seçmenin oyunu alan Ak parti gerçeği var. Diğer yandan hiç biri tek başına iktidar olabilecek düzeyde görünmeyen ve içerisinde sol parti diye tabir edilen kurumların durumu tüm kamuoyunun malumudur. Hatta bu cenahta yer alan bazı şahsiyetler yüzünü halka dönmeleri gerekirken, günümüz gerçeklerini görmezden gelip komplo teorileri üretmekle yetinmeyip deve kuşu politikası gütmektedirler. Tıpkı rüzgar gülü gibi 360 derece manevra ile her dönem farklı yöne dönmektedirler. Yani iktidara hangi anlayış gelirse gelsin onları ilgilendiren tek husus varsa oda bireysel çıkar ve beklentilerin olduğunu Esenyurt kamuoyu yakinen bilmektedir. Kısaca anlatmaya çalıştığım şey şudur ki; kendisine ait hiçbir fikri olmayan bu ve benzeri kişilikteki insanların toplumu yönetme iddiası aldatmacadan öte bir şey değildir.
Esenyurt’ta önümüzdeki yerel seçimlerde sağ ve sol eksende iki parti arasında çekişme yaşanacağı kaçınılmaz gibi görünmektedir. Diğer partiler kendilerine yakın gördükleri bu iki kutup arasında kendisine yakın olan ve kendi temsiliyetini sağlayacağı bir tercihle karşı karşıya oldukları kaçınılmazdır. Tam da bu noktada yerel düzeyde güç birlikleri ve bloklaşmaya gitmek demokratik siyasetin gerekleri arasında olmalıdır.
Halk siyasetinin temelinde çoğulculuk ve uzlaşma anlayışı vardır. Yerel yönetimlere bakış açısı ve yaklaşım itibariyle demokratik siyaset ve uzlaşı kültürünün esas alınması bütün partiler ve yönetimlerinin duyarlılığına bağlıdır. Olası yerel güç birlikleri ilkesel düzeyde ve her kurumun gücü oranında temsiliyet hakkıyla orantılı bir şekilde gerçekleştiğinde birlikte kazanma ruhu yakalamak mümkündür. Aksi takdirde 2004 yerel seçimlerinde de görüldüğü gibi yenilgilerin kaçınılmaz olduğunu belirtmek yanlış olmasa gerek. Bir diğer önemli husus da demokrasinin emekten yana bir yorumla geliştirilmesi olmalıdır. Bu nedenle toplum açısından demokrasi kamusal, yerel yönetimler ve belediyecilik alanında yaklaşımların ekseni olarak ön görülmelidir. Bu temelde katılımcı belediyecilikten ne anlaşılması gerektiğini ve buna ilişkin pratik yaklaşımların ne olması gerektiğini açık bir şekilde ortaya konulması hususu ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır. Geçmiş süreçlerde bu rol farklı yer zamanlarda ve farklı biçimde oynanmıştır. İçerisine girdiğimiz yüz yılın karakterine bakıldığında bu farklılığa uygun bir tavır sergilenmediğini belirtmek mümkündür.
Belediye çalışmaları seçimden seçime değerlendirilerek hesap verilen çalışmalar olmaktan çıkarılmak isteniyorsa seçim sonrası kendi bünyesindeki birimlerin yetki ve sorumluluklarını doğru icra etmesine olanak tanımakla sağlanabilir. Böylece Belediye dışında kalan halkı karar alma süreçlerine katılımı sağlanarak aynı zamanda faaliyetlerin denetimi de beraberinde getireceği kaçınılmazdır. Bu konuda şeffaf ve dürüst bir yol izlemek demek yerel kurumların ve tüm ilgililerin katılımı ile daha güçlü bir belediyecilik örneği sergilenmiş olacaktır. Bu doğrultuda bunun emeği, çabası ve yaratıcılığı kimler tarafından en geniş biçimde kitlelere kabullendirilirse, sonuç alma noktasında istediğini elde eder.
Bu vesile ile yeni yılınızı kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim.
M. Hanifi Kaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder