Ezilenler iktidar olacak. Sanırım çoğumuz yıllardır bu sloganı hep duyduk ve ya yüksek sesle haykırdık. Nedeni belliydi, Çünkü dünya görüşümüz, Yoksuldan yana , Sömürülenden yana, Halktan yana olmayı öğretmişti bize. Ama ilginç olan bugün bu sloganı aklı fikri daha fazla kar, Daha fazla yabancı sermaye, Daha fazla sömürü düzeni isteyen bir kişiliğin seçim sloganı olarak kullanıyor olmasıdır. Bu söylemin böyle bir şahısın ağzından çıkması, pervazsızca olduğu kadar halkla alay etmesi hiç mi içimizi acıtmaz. Geçtiğimiz seçimlerde insanlara köfte-ekmek dağıtarak oy isteyen garip kişiliğin bu sloganı kullanması hiç mi rahatsız etmez bizleri.İMF nin vatana girmesini gerekli olduğunu savunan aynı kişi bugün İMF yi kovacağız diyerek alay eder gibi nutuklar atmaya devam etmektedir.İlginç olduğu kadar komik ekonomi stratejilerinden bahsederek insanları hayal dünyasına sokmaya çalışan başbakan ( ! ) adayı, Milletvekillerini de kendine benzer kişiler den seçerek daha da alay etmek istiyor sanırım halkla. Çiğ köfteci arabeskcisini özel seçerek mecliste çiğ köfte partisi vermek gibi ilginç girişimcilik örneğini de göstermektedir Başbakan adayımız. Sanırım meclis tavanına çiğ köfte yapıştırma yarışmaları da düzenlemek gibi önemli fikirlerde bulabiliriz yeni mecliste( ! ).
Diğer yanda mevcut iktidar partisinin geçmişte oy toplamak için yaptıkları hafızalardan kolay kolay silinebilir mi. Gecenin bilmem kaçında kapımız çalan garip insanların ellerinde torba kömürlerle oy istemesi nasıl unutulabilir. Sahte vaadlerle halkın manevi değerleri üzerinden politika yapmaları nasıl kanıksanabilir.Ve yine bir seçim öncesi torba kömürler stoklanmaya başlandı belli yerlerde. Aynı senaryo yeniden sahneye konuyor,Sıra köfte ekmeklerde.
Peki halk neden hala medet umar bu tür Popülist politikalardan ve politikacılardan. Eğitilmişsizliğin vermiş olduğu bir gerekçe kabul edilebilir mi ? Evet. Ancak en büyük gerekçe kendilerini AYDIN, DEVRİMCİ., SOSYAL DEMOKRAT diye tabir edenlerin tembellikleri ve boşvermişlikleri değimlidir. Hatta daha da ileri giderek sağcılaşan sol partilerin oy kaygısı yüzünden kendileriyle birlikte halktaki güvenlerini de yitirmiş olması da rahatlıkla söylenebilir. Halktan kopuk, Yoksullardan bahsetmeyen yalnızca lüks semtlerde oy potansiyeli bulunan bu tür partilerin varoşlarda, yoksul semtlerde gericilerin karşısında ezildiklerini görmemiz önemli bir örnektir. ( örnek: Beşiktaş, Bakırköy, Kadıköy, Avcılar CHP Belediyeleri. Bağcılar, Esenyurt, Sarıgazi, G.Osmanpaşa AKP Belediyeleri ) Kendi fikirlerinden başka hiçbir fikri eylemliliği kabullenmeyen, Duyarsız, Ben merkezci yöneticilerin yanlış stratejileriyle bugün sol bitme noktasına gelmiştir. Bunun bedelini ne yazık ki yine halk ödemektedir.
Sağ söylemlerini kendine slogan yapan bu tür partilerin karşısında sol söylemleri slogan yapan sağ partilerin iktidar savaşını üzülerek takip etmekteyiz. Sol nereye gidiyor? Sağ nereye? Aday transferine baktığınızda bunu daha rahat kavrayabiliriz. Eski meşhur anarşist KARA dergisinin önemli yazarının AKP den aday olması, Eski sağ tüfek İlhan Kesici’nin CHP den aday olması, 1970 li yılların MHP Genel başkan yardımcısı Yaşar Okuyan’ın CHP’yi desteklemesi AT İZİNİN OT İZİNE karıştığının sanırım bir göstergesidir.
Bir yanda insanların yoksulluklarıyla alay ederek kömür , köfte-ekmek dağıtarak oy toplayan sağ partiler, diğer yanda saraylarının balo salonlarında korkular üzerine politika yapan sol partiler.
Peki oturup 23 temmuz sabahı çiğ köfteli bir meclis salonu mu görmek istiyoruz.Ya da Bir torba kömür için yoksulluluğumuzla alay edenleri mi tekrar seçmek istiyoruz.Yoksa laiklik elden gidiyor diyerek korku senaryoları üreten, Ve bunun dışında hiçbir şey üretmeyen leri mi sırtımızda taşıyacağız yine.
Bin kere HAYIR !!!
Artık uyanma zamanıdır. Gençlik en büyük dinamik olarak rolünün hakkını vermelidir. Gençliğe düşen görev yeniden ayağa kalkmaktır. Üretmek ve sorgulamaktır. Haydi artık adım atma zamanıdır. Yoksulluğumuz bizim suçumuz değildir. Oyumuz bir torba kömür, köfte-ekmek hiç değildir…
Kaynak: www.haberonline.net
4 yorum:
Dogru soze ne denir?Haklisin dostum cok guzel kaleme almissin.Ekleyecek birsey bulamiyorum,ozgur yarinlarda bulusmak dilegiyle,Mutlu olun,ONUR,lu kalin...
doğru doğru doğru ama bu konuda kendi eksiklerimizide görmemiz gerekir masa başında insanları yozlaşmışlıkla suçlayıp halktan kopan yerl gündemi sadece idolojik takıntılarla tıkayan bi devrimci(!)gençlik yaratıldı bunları görüp vitrini düzeltmek gerekir
Evet çok doğru; kendi eksiklerimizi görmek. Sanırım bunu kimse beceremiyor. Herkes, her kurum kendini en iyi ilan ediyor ve bunu yaparken de kendi yanlışlarının üzerini örtmekte tereddüt etmiyor. Bu kültür bize yabancı bir kültür. Bu bizi geliştirme aksine kendimize yaşadığımız topluma yaptığımız en büyük haksızlık olur.
Sadece eleştirmekle yetinmemek, doğru ve bütünleştirici canlı, paylaşımcı bir hareketliliğin içinde olmak da gerekir.
Duyarlı arkadaşlara teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Bu sorunların aşılması ve halkımızın uyanması için onları bilinçlerdirmeliyiz çünkü halkın derdi bir kilo pirinç halk bir kilo pirinçe muhtaçken çiğ köfte bile yiyemezken tek derdinin çocuğuna bir parça ekmek bir çift çorap almak olduğu için seçimde kime oy verdigi ya da verecegi önemli değil böylesine eli kolu dili bağlanmış bir halkın seçimlerdede durumu çok vahimdir onlara başta kendileri olmak üzere yardımcı olmalıyız halkın evet oy kullanıyor ama aslında seçim hakkı alınmış formaliteden bir seçim söz konusu aslında seçilecekler herşeyi kendi belirliyor kendini ya da istedigini seçiyor zaten teşekürler...
Yorum Gönder