Engels bir zor aygıtı olarak niteler orduyu. Tarihte sınıfların ortaya çıkışı ile ordulaşma, askeri birlik vb. kurumsallaştı. Egemen sınıfın ezilen sınıf üzerindeki zor aygıtıdır ordu. Ülkemizde ordu-asker her zaman toplum olarak çok anlam yüklenmiştir. Örneğin askere gitmeyene kız vermezler, askere gitmeyen adam olmaz vs vs, uzar gider. Osmanlıdan günümüze ordu toplumsal hayattın düzenlenişini, onun inşasında büyük bir rol oynamıştır. Osmanlıda temel politika fetihler, vergilerdir. Osmanlı bu politikasını ordularıyla yapmaktaydı. Türkiye Cumhuriyetine kuruluşundan günümüze baktığımızda orduya ne kadar büyük bir misyon yüklemiş olduğunu görürüz. Her gün TV’lerde, gazetelerde, kısacası medyada orduya ilişkin çok yazılar yazılır, anlatılır. Devrimci basını dışarıda tutarsak, burjuva basın adeta deyim yerindeyse postal yalayıcılığı yapmaktadır. Bugün TSK kuvvetlerine en ufak farklı bir ses bastırılmakta. Nokta dergisi, Şemdinli savcısı, gündem gazetesi bunlara bir örnektir. Orduya ilişkin farklı bir ses farklı bir bakış açısı ile hazırlanan bir kitap var elimizde. Sorun Yayınları’ndan BİLİMSEL İNCELEME-ARAŞTIRMA DİZİSİ-13 “Osmanlı’dan Günümüze Ordunun Evrimi” isimli kitabın yazarı Osman Tiftikçi.Yazar Osmanlı’dan yola çıkarak konuya giriyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda bir dönem olan Yeniçeri Ocakları’nın kuruluşu ve dağıtılma sebepleri, Osmanlıda düzenli orduya geçiş, çokça söylenen ordunun siyaset üstü bir kurum olup olmadığı, ordunun siyasetten arındırılması, İttihat ve Terakki Hareketi, Kuva-i Milliye hareketi, milis güçlerinin dağıtılması, ünlü Çerkez Ethem olayını kitapta bulabilirsiniz. Yine cumhuriyetin ilk yıllarında ordu gerçekten salt emperyalistlere karşı mı savaşmıştır, O dönemde tkp-kürt isyanlarında ne yapmıştır, 2. dünya savaşına girmeyerek övünen Türkiye Hitler faşizminin yanında yer almış mıdır ve ticari anlaşmalar yapmış mıdır? Türkiye’nin ABD ile yakınlaşması, Thuruman doktrini, ordunun amerkanlaştırılması yine kitabın ilerleyen bölümlerinde. Kontr-gerillanın kurulması, 27 mayıs ihtilal mi darbe mi, 1961 anayasası, 1970’lerde devrimci hareket, ordu içindeki çalışması, yanlışları, orduya ilişkin tespitler, 12 mart-12 eylül darbeleri yine ayrı ayrı anlatılmış. 1961’de kurulan OYAK (ordu yardımlaşma kurumu) bugün Türkiye’nin sayılı sermaye kuruluşu durumuna nasıl geldiğini okuyunca anlıyorsunuz. 1984’lerden itibaren gelişen Kürt sorunu, ordunun tutumu ve 2005’lere gelinen süreci sonunda ekim devrimi sürecinde ortaya çıkan kızıl muhafızlar sonradan bilinen ismiyle kızıl ordu hiyerarşik yapısı, sosyalist devletin ordu mantığını okuyacaksınız. Kitap toplam 243 sayfadan oluşuyor. Yazar okuru alıntılarla fazla boğmamış, akıcı duru bir dile sahip. Güncel ve her zaman okunması gereken ir kitap. Ülkemizde tabu bir durumda olan ordu bugün neden ciddi bir şekilde tartışılmasın. Ülkemizde topluma, halka karşı üniformalı bir itaatkarsızlık var. Osman tiftikçinin “Osmanlı’dan Günümüze Ordunun Evrimi” kitabı özellikle yeni kitap dostları mutlaka okumalıdır.
Nesim Avesta
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder