Gökçe Fidan

13 ARALIK 1980. Hatırladınız değil mi? Bundan tam 27 yıl önce “Asmayalım da besleyelim mi ?” diyen cuntacı general Kenan Evren tarafından astırılan ERDAL EREN. Henüz 17 yaşında genç bir fidan. İdam edilmesi tam bir hukuk skandalı. O günkü cunta koşullarındaki yasalarda bile 17 yaşında bir insanın asılması, yasal olmamasına rağmen darbenin hizmetindeki Tıp Heyetinin “Kemik Testi” ile Kemik Yaşının 17 den büyük olduğuna karar verilerek alelacele idam edildi.

Peki ERDAL EREN için suçlama ve idam gerekçesi ne idi? Ankara da Öldürülen ODTÜ Öğrencisi SİNAN SUNER’in öldürülmesi ile ilgili protesto yürüyüşünde asker ve polisin müdahalesi sırasında inzibat eri ZEKERİYA ÖZTÜRK ölmüştür. ( Zekeriya ÖZTÜRK’ün, bir başka erin silahından çıkan kurşunla öldüğü tespit edildi.)

ERDAL EREN de bu yürüyüşün içindedir. Bu yürüyüşte gözaltına alınır. Üzerinden ruhsatsız bir tabanca çıkar. Aslında ölen askerin vücudundaki kurşun, uzun namlulu tüfekten ateşlenmesine rağmen ERDAL EREN in idamla sonuçlanacak yargı süreci başlar. 12 Eylül cuntasının bugün hala izleri silinmemiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde darbeciler yıllar sonra yargılanmış ve cezalandırılmışlardır. Ama ülkemizdeki generaller, her anlamda korunmaktadır. Adeta dokunulmazlık zırhına büründürülmüşlerdir. Bugün eğer gerçek demokrasi ve özgürlük mücadelesinden bahsedilecekse, 12 Eylül ve onun tüm uygulayıcılarından hesap sorulmalıdır. Cunta generallerinin, ERDAL EREN in idamındaki asıl amaçları başta gençlik olmak üzere, işçi ve emekçilere gözdağı vermek olmuştur.

Erdal EREN, bu gün gençlik içinde unutulmayacaktır. O en zor koşullarda gözünü budaktan esirgemeyen, son nefesine kadar başı dik, GÖKÇE FİDAN olarak yaşayacaktır.

GÖKHAN CAN

Hiç yorum yok: