Paramparçayız Caddesi

Esenyurt’tan Göle’ye uzatılan yardım ellerinden bahsedilecekse akla ilk önce Gürbüz Çapan gelecektir.

Göle’de yapılan yoğun eleştiri trafiğinden nasibini alan Çapan, birçok hizmet yapabilecekken bu eleştiriler başlayınca geri durdu. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana çözülemeyen kanalizasyon sorunu çözüldü. Kars ve Oltu Caddesinin yapımı vardı ki, yine Esenyurt’ta aynı merkezden başka bir yardım eli Esenyurt Belediye Başkanı Nemci Kadıoğlu’ndan geldi. Bu yatırım çok dikkate alındı ve yıllarca gündemden düşmeyeceğe benziyordu.

Sonra beklenmedik bir gelişme yaşandı. Cadde sokakların isimlerinin değiştirilmesinde belediye tarafından bir usul hatası yapıldı. Bu usul hatasından dolayı Necmi Kadıoğlu Bulvarı ve Gürbüz Süleymanoğlu Parkı olarak yapılan isimlendirmeler Göle Kaymakamı Sn. Şaban Akça tarafından haklı olarak veto edildi.

Belediyenin isim değişiklinde yaptığı usul hatası birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Kaymakamlıktan izin alınmadan yapılan geçersiz isim değişikliği, durduk yere gündemi işgal etti.

Ardahan Belediyesi alt yapısını AB Hibe kredileri sayesinde tamamladı. Damal Belediyesi, Ortakent Belediyesi AB Hibelerinden yararlanan diğer belediyeler. Bir girişimci belediyelerimiz 1-2 trilyon civarında maddi destek sağlamış oldular. BELDES’in gönderdiği paraları, AB hibe kredilerine eklersek Göle Belediyemiz bu gün tartışması süren cadde ve parkın 10 mislini kolaylıkla ve tartışmasız yapabilirdi. Bu sayede Göle bu üzücü tartışmaları yaşamazdı. Madalyonun diğer yüzünde ise Sn. Kadıoğlu ve Süleymanoğlu’da bu kadar üzülmezlerdi.

Biraz da bu hikayenin öncesine göz atalım: Siyaset zamanında ve yerinde yapılır. Göle’de tam zamanında yapıldı. Çünkü insanlar çamurdan bıkmış usanmıştı. Bu problemi çözen insana büyük minnet duyacaklardı. Bu problemi çözen veya problemin çözülmesine vasıta olan insanın ismi yaşatılacaktı. Bu bir fırsattı ve Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu bu fırsatı iyi değerlendirdi. Göle’de yapılan bu yatırımdan dolayı iki görüş ortaya konuldu: Bazılarımız bunun siyasi bir yatırım olmasına tepki gösterdi. Bazılarımız da yatırımın önemine odaklanarak, önemli olanın bu sorunu kimin çözdüğü değil, sorunun çözülmüş olmasıydı, diye düşündük.

Bu yatırımın siyasi bir yatırım olduğunu düşünenler, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun bu yatırımla Esenyurt’ta önemli bir nüfusa sahip olan Göleli potansiyelinin sempatisini toplamak olduğu üzerinde durdular. Bu görüşü seslendirenlere göre Başkan Kadıoğlu, bu yatırımın ardından Gölelilerin her toplantısında bu konuyu gündeme getirecek ve Göle için yaptığı hizmetleri anlatacak. Bu hesaba göre Göleliler, kendilerinin 100 senelik problemini çözen bu insanın karşısına siyasi rakip çıkarmayacak ve seçimlerde destekçisi olacaklar. Yine sonuç olarak bu yatırımın siyasi yönüne dikkat çeken insanlarımız, Gölelilerin kısa vadede yani yapılan yol konusunda kazandıklarını ancak uzun vadede siyasi bir projede kaybetmiş olacaklardı. Esenyurt’ta seçilebilecek Göleli bir belediye başkanı, Göle’ye daha büyük hizmetler verebilecekken, bu yatırımla Gölelilerin gönlü kazanılacak ama seçimler Gölelilerin tarafında kaybedilecekti.

Daha farklı dillendirilen enteresan konular da oldu: Mesela birilerine göre bu yatırımı Esenyurt’un eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan tarafından yapılsaydı, Kars Caddesinin ismi değişmez, Gürbüz Çapan Caddesi olmazdı. Birilerine göre de Kars’ın ismini caddeden silinmesi konusu Çapan’ın ve Muratoğlu’nun beceriksizliği yüzünden silindi.

Bu saatten sonra daha farklı düşünceler de ortaya atılabilir, bu normaldir. Bütün yatırımlar, belli bir kesim tarafından mutlaka eleştirilir. Ancak zamanla bu hizmetin kimler tarafından hangi amaçla yapıldığı unutulur, hangi ihtiyacı gördüğü ve ne kadar önemli olduğu konuşulur.

Size çarpıcı bir örnek vermek istiyorum: Karadeniz oto yoluna 7 milyar dolar para harcandı. Sarp Kapı’dan Türkî Cumhuriyetler 925 kilometredir. Aktaş ve Türközü kapısı 200 küsür kilometredir. Gidin Ermenistan’a bütün dükkânlar Türk mallarıyla doludur. Ermenistan’a Trabzon’dan uçak kalkar. Karadenizliler Ermenilerle ortak şirketler kurup ticaret yapıyorlar. Bizim kapılarımız da Karadeniz lobisinin engeliyle kapalıdır. Posof Türközü kapısında sınır ticareti yok denecek kadar azdır. Sarp Kapısından ise her türlü mallar girip çıkıyor. Bu bizim beceriksizliğimiz değil de nedir? Kendi enerjimizi kendi içerimizde daha ne kadar tüketeceğiz?

Biz Göle’ye 600 milyar alamamış ve Göle’yi gurbetteki bir sürü senaryoya kurban vermişiz. Göle AK parti İlçe Başkanı Sn. Cengiz Çapan’a her oturduğu yerde Başbakanı tanıdığını ve bakanlar hiçbir konuda bir dediğini iki etmediğini beyan etmekte. AK Partili Göle Belediyesine 600 Milyarlık BELDES projesinden yatırım alsaydı, bu olumsuzlukların hiçbiri yaşanmazdı.

Gelelim Sn Muratoğluna: Bir caddenin isminin değişmesi o kadar kolay mıdır? Kars ve Oltu Caddesi Cumhuriyet zamanından beri var. Caddelerin isimlerinin silinmesi, şehirlerinin ruhunun silinmesine benzer. Buna rağmen isim değişikliğine gidilirken yasalar iyi incelenmeliydi ve Göle’de “veto” kavramı zihinlerimize yerleşmeseydi.

Bununla birlikte caddenin ismi değiştirilirken Gölelilerin geniş bir platformunda bu konu enine boyuna tartışılmalıydı. Derneklerin görüşleri alınmalıydı. Gölelilerin onayı alınmalıydı. Bir bütünün parçaları olduğumuz kanıtlanmalıydı. Göle Belediye Başkanı, Esenyurt Belediye Başkanı, Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı, Göle Kaymakamı ve Göleliler karşı karşıya gelip üzülmeselerdi.

Hal böyle olunca, herkes ayrılığa düşünce benden de caddeye birlik olmamız gerekirken sergilediğimiz tavrı anlatan bir isim teklifi var:

Paramparçayız Caddesi.

Hiç yorum yok: