Milliyetçilik Masalı

Milliyetçilik çağımızın yeni dinidir. Onun üzerinden tapınma, onun üzerinden siyaset, onun üzerinden toplumu maniple etme. Kısacası her derde deva.

Bugün ülkemizde birçok parti milliyetçilik üzerine siyaset yapıyor.
Aslında milliyetçilik, Fransız Devriminden sonra özellikle ulus-devlet olgusundan sonra ortaya çıkan bir akımdır.

Hitler, Musolini ile birlikte şoven-faşizan niteliğe sıçramıştır. Kısacası, imparatorluklar içinde ulus-devlet eylemselliği, sonrasında ulus-devlet emperyalist aşama ile kendi sınırlarını aşarak, diğer ulusları egemenlik altına alma yoluna girdi.

Büyük imparatorluklar içinde boyunduruk altındaki ezilen uluslar için ilerici bir durum olan Milliyetçilik, ezen uluslar için ise Şovence gerici bir durum olmaktadır. Bugün ülkemizdeki Milliyetçilik, Türkün dışındaki diğer halkları inkar ve hiçe sayan şoven-ırkçı bir durumdur. “ Türkiye Türklerindir”, “Türkün Türkten başka dostu yoktur”, “Ne mutlu Türküm diyene”, “ Tanrı Türkü korusun” vs. vs… Bu sloganlaşmış sözler Bugünkü Türk milliyetçiliğinin nasıl bir duruş içinde olduğunu özetler nitelikte.

Şöyle bir etrafımıza bakınalım, aldığımız yüksek tirajlı bir gazetenin logosu, sokaklarda hemen hemen her semtte göklere çekilmiş en büyük bayrağı biz astık yarışı içinde, resmi gün olsun olmasın, dalgalanan bayraklar tüm resmi kurumlarda hatırlatma için sanki yazılan Türklük adına sözler, futbol maçlarını birer ulusal savaş ruhu ile sergilenmesi yada asker uğurlamaları birer kelle alma, ölüp-öldürme, ant ile ele alınması toplumun milliyetçilik arabasının arkasına bağlamaktadır. Ve bu araba hızla bir uçuruma gidiyor.

Toplum için bir çözüm bir çıkış gibi görünen durumun aslında çıkmaz bir durum olduğu ortada.

Milliyetçiliğin panzehiri, halklar arasında eşit gönüllü, kardeşçe bir yaşam ve paylaşımdır. Bugünkü toz duman içinde estirilen ırkçı-faşist rüzgarın kimlerin çıkarına olduğu ortada. Bundan zarar görenlerde belli. Gelen asker tabutları yoksul emekçi çocuklarıdır. Bir tane işadamı, general, hükümet temsilcisinin oğlu var mıdır?

Daha düne kadar asalım, keselim, yıkalım başlarına diyenler ABD’ ye yapılan son ziyaret sonrasında ne olduysa sular duruldu. O ABD karşıtları, milliyetçilikten taviz vermez dediklerimiz bir anda süklüm püklüm oldu.

Bugünkü hükümet ve CHP, MHP için milliyetçilik, ulusal çıkarlar milli dava aslında bir uydurmaca ve palavradır. Her şey bulanık suda balık avlamaktır. Çünkü, halklar her gün evlatlarını tabutlar içinde alarak vergiler, zamlarla yoksullaştırılarak, günden güne milliyetçiliğin acısını çekiyor. Milliyetçilik günden güne bugünkü sistem gibi miladını dolduruyor. Tarihin çöplüğünde yerini alacaktır.

NESİM AVESTA

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Milliyetçilik bizim ülkemizde ne yazıkki insanlar üzerinde oyun onar gibi oynanıyor.Varlık içinde olan ülkemiz ne yazık ki yokluk çekiyor ve açlık içinde yaşam mücadelelerini sürdürüyor.Halkın yönelimini değiştirip kendi saltanıtını sürdürüyor ve sermayesini güçlendiriyorlar.Bunun farkında olup ve hak arayışı içine giren emekçi halkımızda terörüst muamelesi gösteriliyor. Şuanda gündemde olan sınır ötesi oprasyon yanlıştır çözüm değildir burjuva basını tarafından da çarptırılmaktadır ve TÜRK ve KÜRT halkmız karşı karşıya getrilmekte burada faşist hükemetinin oyununa gelmeyip dünyayı yaratan türk ve kürt emekçileriyle üzerimizdeki şoven dalagaları kırmak olacaktır.YAŞASIN TÜRK VE KÜRT HALKININ BAHIMSIZLIK MÜCADELESİ

Adsız dedi ki...

Türkiye ve Dünyanın birçok ülkesinde mücadele etmekten hakkını aramaktan zorla ve mecburi olarak uzaklaştırılan halklar birde ırk dil din ayrımıyla yıpratılıyor ve köreltiliyor.Halk güçsüz olduğunu düşünüyor ve eyvallah çekiyor insanlar hem bilinçli hem bilinçsiz olanların farkında fakat sessiz kalmayı yeğliyor ya da hiç farkında değil Türkiye öyle bir süreçteki nerdeyse insanlar kürt türk diye birbirlerini öldürecekler sorunlar artarak çoğalıyor ve bilinçli, herşeyin farkında olan insanlara büyük iş düşüyor herkese umut ve sevgiyle...